Bu sabah Forbes’da “Girişimciler Melek Yatırımcılar Gibi mi Düşünmeli?” başlıklı bir yazı okudum. Yazının özü, girişimcilerin riskleri minimize etmek için melek yatırımcılar gibi düşünüp, riski dağıtmak için çok çeşitli girişimler yapmalı ve böylece bazı girişimlerde kaybederken bazılarında kazanmalı diyen bir yazı ve melek yatırımcı istatistiklerini kullanmış. Yatırımcılık bir iştir, para ile yapılan bir iştir ister melek olsun ister spekülatif olsun, ne olursa olsun bir iştir, hatta bazıları bunu meslek edinmiştir. Peki girişimcilik öyle mi acaba? Evet çok abarttık galiba, hatta okullarda bölümler açtık girişimcilik diye.

• Ne okudun? • Girişimcilik, • Mesleğin? • Girişimciyim

Mesleğim girişimcilik????? Girişimcilik bir meslek midir? Bir deneme midir? Bir yaşam seçimi midir? Bunlarda açık ve net olmalıyız. Evet, evet biliyorum, hem de söylüyorum her zaman, artık kendi işimizi kendimiz yaratmak zorundayız. Hızlanan, ivmelenen değişim hızla her şeyi değiştiriyor, değiştirecek. Ama biz de bize yapılan ve bizim de yaptığımız yılların hatası olan oku, işe gir, maaş al, emekli ol hatasının başka bir türünü mü yapıyoruz, abartarak gençleri yanlış yola mı itiyoruz? Bir de üstüne üstlük şimdi de bir başarısızlığı yüceltilmesi aşamasına girdik girişimciliğin yüceltilmesi gibi ve uğuruna. Tabi biliyorum başarının bir kere de gelmediğini, başarıya ulaşmak için birçok başarısız denemeden geçmek gerek. Ama yine abarttık, girişimciliği sabit fikir haline getirdik, başarısızlıkların çoğaltılması bir başarıymış görünümü almaya başladı, başarı, neredeyse başarısızlıkların gölgesinde kalmaya başladı. Takkemizi önümüze koyup biraz düşünme zamanı.